Flash, Justice League’de en çok sevdiğim kahramandır. Speed Force’uyla, düşmanlarıyla, Krizlere etkisiyle JL’nin en özel üyelerindendir. Flash’ın Dünya insanını daha iyi temsil ettiğini düşünmüşümdür takım içerisinde her zaman. Kurucu elemanların bizlerin birer yansımaları olduğuna inanıyorum. Bu kuruculardan; Superman’in ulaşamadığımız ”Tanrı kompleksimizi”, Batman’in dünya üzerinde az sayıda insanımızın ulaşabildiği Zengin, her şeye sahip ama ailesi yok imajımızı ve daha da fazlası ”Çalışsam Yapardım” ”Hazırlıklı olmak lazım” gibi sözlerimizin ana kaynağı olan tarafımızı, Wonder Woman’ın ise güçlü kadınlarımızı temsil ettiğini düşünüyorum. Flash ise biraz daha bizdenmiş gibi geliyor. Hayatta kontrol etmek istediğimiz şeyleri kontrol edebildiğinden ötürü, hızı olsun, zaman olsun.
İlk Flash olan Jay Garrick, sonrasında titri yeniden ele alan Barry Allen ve daha sonrasında Barry’nin evreni hatta multiverse’ü her defasında kurtarma çabasından sonra hep ortaya çıkan Wally West’in yerleri hep bende ayrıdır. Bu karakterler gerek teknolojimizin gelişmişliği gerekse insanlık geliştikçe elde etmek istediklerimizin değiştiği ve aslında iyilik doğrultusunda da kullanılabilineceğini gösterir.
Arrow dizisinde Barry Allen’ı ilk defa gördüğümde sinirlenmiştim 1 dakika kadar. Yapamazlar demiştim resmedemezler. Bir de Barry Allendı. Yok yok kesin yapamayacaklardı. Gitti güzelim dizi Smallville oldu iyice demiştim tam o bir dakika içerisinde. Ama Grant Guslin o kadar tatlı bir Barry Allen sundu ki bize. Bu hem Barry Allen’dı hem de espri filan yapmaya çalışıyordu. Wally West gibi aynı. Aynı zamanda kararlıydı filan çözecekti olayı. Nitekim çözdü de. Neyse gerisini zaten biliyorsunuz. Kendi dizisi oldu filan. Çok güzel bir dizi yapmışlardı. Güzel lanse edilmişti.
Kendi dizisi olan ”The Flash” dizisinde; bir çok DC sever arkadaşımızı rahatsız eden şeyler vardı evet ama atmosferin oldukça güzel oluşturulup modernize edildiğini söyleyebilirim. Böyle bir dizi gerçekten süperkahraman dizileri arasında farklı bir yere konulmalı. Gerek çizgiromana bağlı kalması gerekse çizgiromandaki hikaye örgüsünü modernizeleştirme modeli, oldukça tatmin edici oldu. Bundan sonrası için Spoiler yağmuru olacak haberiniz olsun ama son bir şey söyleyeyim. Dizi büyük bir alkışı hak ediyor.
Kendi dizisi olan ”The Flash” dizisinde; bir çok DC sever arkadaşımızı rahatsız eden şeyler vardı evet ama atmosferin oldukça güzel oluşturulup modernize edildiğini söyleyebilirim. Böyle bir dizi gerçekten süperkahraman dizileri arasında farklı bir yere konulmalı. Gerek çizgiromana bağlı kalması gerekse çizgiromandaki hikaye örgüsünü modernizeleştirme modeli, oldukça tatmin edici oldu. Bundan sonrası için Spoiler yağmuru olacak haberiniz olsun ama son bir şey söyleyeyim. Dizi büyük bir alkışı hak ediyor.
Geçen bölümde Arrow ve Firestorm ile birlikte Reverse-Flash yakalanmıştı hatırlıyorsunuzdur. Arrow’un sezon finali incelemesinde de dediğim gibi Flash bu karşılaşmadan önce Arrow’a bir yardım edip Nanda Parbat’dan geri gelmiş ve Wells’le yüzleşmeye çalışıyor.
Dizinin genel gidişatı Nora Allen’ın öldüğü geceyi seyirciye açıklamak Flash’ın karar verme süreci , kararı ve kararını uygulaması şeklinde izlendiği söylenebilir. Diziyi size anlatmayı düşünmüyorum. Sadece hoşuma giden detayları söylemek istiyorum.
Öncelikle Nora Allen’ın öldüğü gecenin kurgusu çok hoşuma gitti. Açıkçası 1 sene boyunca izlediğimiz evrenin varolmaması fikri hoşuma gitse de pek taraftarı değildim bu fikrin. Bu şekli daha güzel olmuş.
Wells’in Cisco ile konuşmaları ve Cisco’nun Vibe’a dönüşümünü bu kadar hızlı işlemedikleri için yazarlara teşekkürü borç bilirim. Cisco gibi geek bir insanın bile Meta olma fikrini kabul etmemesi ve bundan korkması çok ince ve güzel görülmüş bir ayrıntıydı.
Tesadüf olayı biraz fazla zorlama gibi geldi bana ama yine de olayların çözümlenmesi açısından düşünülebilecek güzel bir alternatifti.
”Singularity” nin açıklanma sırasında Cisco yine güzel bir Geek alıntısı yaparak bizi güldürdü. ”So long and Thanks for all the fish”. Otostopçunun Galaksi Rehberi diyorum yunuslar diyorum son sözleriydi diyorum. Çok iyiydi.
Caitlin ve Firestorm evlenmesi eğer çizgi romana göre işlenecekse çok büyük beklentilere girmemek gerekiyor. CW bu ne yapacağı belli olmaz.
Burada önemli olan ve görsellerle destelemem gereken bazı parçalar gördük. Bunları kısaca söylemek gerekirse;
Jay Garrick’in kaskını görmek de muhteşem bir deneyimdi. Reverse Flash’in Jay’den haberi olduğunu ve onunla da bi şekilde etkileşimde olduğunu öğrendik. Bu durum şunu gösteriyor ki Reverse Flash diğer Speedster’larla da etkileşime geçmiş ve hala zaman süreklisinde izler var.Yani her ne kadar yok olmuş gibi gözükse de Speed Force buna izin vermeyecektir diğer Flash’larla olan etkileşiminden dolayı bir şekilde geri dönecektir.
– Caitlin’in Killer Frost halini görmüş olduk. Ben tam vücut bir Killer Frost görebileceğimizi düşünüyorum ileriki sezonlarda.
– ”Flash Museum” adında bir müze gördük. Önünde kocaman altından bir ”Flash” heykeli de vardı. 2. sezonda artık Flash’ın bir süperkahraman olarak herkes tarafından saygı duyulacağına işaret. Çizgi romanlarda Flash Museum’un önünde iki tane Flash heykeli vardır. Birisi Wally West birisi de Barry Allen’ı temsilen. Wally West’in diziye gelecekte katılabileceğini söyleyebiliriz. Flash Müzesi ise Speedster olarak adlandırılan Speed Force kullanıcılarına atfedilmiş bir müze. Onların başarılarını, değerli eşyalarını filan barındırıyor. Çizgiromanlarda Central City’de yer aldığı gibi Hunter Zolomon’un yıkmasından sonra Wally West’in memleketi Keystone City’ye taşınıyor. Görüntüde sadece yarısını görebildiğimizi farkedebilirsiniz
– DC’s Legends of Tomorrow’dan bir kesit vardı. Daha önce yazmış olduğum yazıdaki fragmanda da görmüştük zaten. Wells’in Rip Hunter hakkında da bilgisi olduğunu görmüş olduk.
-Barry’yi elleri kelepçeli ve üzerinde HP yazan bir üniformayla gördük. Karşısındakinin Joe olduğunu ve bu sahnenin paralel evrenlerden birinde geçtiğini düşünüyorum. Yani bu demek oluyor ki 2. sezonda Speed Force’u ve Flash üzerindeki etkilerini daha fazla göreceğiz.
Sezon finalinde ise olayların bitmemesi ve ikinci sezona taşınması inanılmaz hoşuma gitti çok farklı hissettirdi.
Kara deliğin nereye çıkacağı ise büyük merak konusu benim için.
2. Sezonda görüşmek dileğiyle…
May The ”Speed Force” be with You.. Ulan Cisco alem adamsın vesselam:D